Mahalle muhtarı Sefer Mırık’ın daveti üzerine mahalleye giden CHP Parti Meclisi Üyesi ve Samsun Milletvekili Neslihan Hancıoğlu, yaşanan kazadan ders çıkartmayan ve gerekli düzenlemeleri yapmayan UKOME yönetimine “insanların ölmesini mi bekliyorsunuz?” sözleriyle tepki gösterdi.

Kazanın meydana geldiği noktada ve yol güzergahında incelemelerde bulunan Hancıoğlu, mahalle içinden geçen yolda yoğun bir TIR trafiği yaşandığına ve insanların ölümle burun buruna yaşadığına işaret ederek şöyle devam etti:

HAYATLAR KARARMADAN BU SORUNU ÇÖZÜN!

“Muhtarımızdan ve mahalle sakinlerinden aldığımız bilgilere göre, mahalleli defalarca şikâyette bulunmuş, önlem alınmasını istemiş, en azından araçların hızını yavaşlatmak amacıyla yola kasis yerleştirilmesini talep etmiş. Bu taleplerin tamamı reddedilmiş. Geçen hafta yaşanan büyük faciadan dâhi ders alınmamış. Buradan bir kez daha uyarıyorum: İnsanların ölmesini mi bekliyorsunuz? Bundan sonra bu noktada yaşanacak her kazanın, her can kabının tek sorumlusu, yetkiyi elinde bulundurup, hiçbir önlemi almayan UKOME yöneticileridir. Geç olmadan, hayatlar kararmadan bu soruna çözüm bulunmalıdır.”

MAHALLELİ CAN DERDİNE DÜŞTÜ

Hancıoğlu’nun mahalleye gerçekleştirdiği ziyaret sırasında Çamlıyazı muhtarı Sefer Mırık ise şu bilgileri paylaştı:

“Köyümüzün ilerisinde 3 ayrı taş ocağı açıldı. Başka bir güzergah oluşturulmadığı için, bu ocaklardan malzeme çeken TIR’lar köyümüzün içinden geçiyor. Köy içinden geçen yol aşırı derecede eğimli, virajlı ve son derece dar. Mahallemiz adına UKOME’ye başvurdum,  hız kesici koyalım, kamyonlar hızlı gidiyor diye… Bu konuda bile olumlu bir cevap alamadım. Mahalleli, tarlasını, tapanını, işini, gücünü bıraktı; kendi canını, çoluk çocuğunun canını koruma derdine düştü.Büütn mahalleli bu duyarsızlığa isyan ediyor. Fakat kimse sesimizi duymuyor.”

NE OLMUŞTU?

3 Mayıs’ta, bölgede faaliyet gösteren taş ocaklarından malzeme taşıyan TIR’lardan birinin freni, köyün tam içinden geçerken patlamış ve TIR’ın çarptığı ev tamamen yerle bir olmuştu. Olayda, araç şoförü ağır yaralanırken, yıkılan evde o esnada kimsenin bulunmaması, olası bir faciayı önlemişti.