Karaaslan mesajında şu ifadelere yer verdi,

“Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde Türk kadınının seçme ve seçilme hakkına kavuştuğu 5 Aralık 1934, demokrasi ve siyaset tarihimiz açısından bir dönüm noktasını ifade etmektedir. Türk kadınının, Avrupa’dan ve dünyadaki pek çok ülkeden önce seçme ve seçilme hakkını elde etmesi milletimizin kadına verdiği değerin ve güvenin bir nişanesidir.

Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde AK Parti olarak 2002’den itibaren attığımız adımlar, yaptığımız düzenlemeler ve hayata geçirdiğimiz reformlarla kadınlar siyasi, ekonomik, akademik hayatta, sosyal ve kültürel alanda gerçek anlamda var olmaya başlamışlardır. Kadınların inançları, yaşam tarzları ve tercihleri üzerinden ayrımcılığa uğradığı dönemler verilen tarihi mücadelelerle sona ermiştir. Bugün siyasetten diplomasiye tüm temsil makamlarında ve yönetim kademelerinde, istihdamda, eğitimde, girişimcilikte her alanda kadınlar daha aktif ve güçlüdür.

Cumhuriyetimizin Kuruluşunun ardından 1934 yılında seçme ve seçilme hakkını kadınların elde etmesiyle gurur duyarken diğer yandan kadınlar arasındaki haksız uygulamaları ve eşitsizlikleri ortadan kaldırarak hiç kimsenin inancından, yaşam tarzından dolayı ötekileştirilmediği, kadınların kamusal hayatın her alanında, siyasette sanatta, iş dünyasında var olabildiği ve bu vesile ile gücüne güç kattığı bir Türkiye’ye ulaştık. Bundan yüz yıl önce Cumhuriyet’in öncü kadınlarının mücadelesini bugün bizler de Cumhuriyet’imizi daha ileri taşımak için sürdürüyoruz.

Milli Mücadelemizde tarihi bir rol üstlenen ilk adım şehri Samsun’umuzu Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde temsil eden, Türkiye Yüzyılı’nın mimarı AK Parti’mizin çatısı altında siyaset yapan bir Milletvekili olarak; hak ve özgürlük mücadelesinde kadınların daima yanında olan Cumhurbaşkanımız ve Genel Başkanımız Sn. Recep Tayyip Erdoğan’a yürekten teşekkürlerimi sunuyorum.

Bugün tüm dünyanın gözleri önünde Filistin’de ve Gazze’de işgalci ve hukuk tanımaz İsrail’in saldırıları sonucu hayatlarını kaybeden yaklaşık 16 bin masum sivilin acısı yüreklerimizi parçalamaktadır. Bugün Gazze’de çocukların, kadınların, yaşlıların ve masum sivillerin en temel hakkı olan yaşam hakları ellerinden alınmaktadır. Şehit edilen her üç kişiden ikisinin çocuklar ve kadınlardan oluşması da dünyanın göz ardı etmemesi gereken bir vahşet tablosu olarak karşımızda durmaktadır. Türkiye olarak tüm çaba ve girişimlerimiz, kadınları evlatlarından, çocukları babalarından, yüz binlerce insanı evlerinden ve yurtlarından ayıran bu zulmün bir an önce sona ermesi içindir.

Türk Kadınının Seçme ve Seçilme Hakkını Elde Etmesinin 89. yıl dönümünde, Cumhuriyetimizin Kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü ve geçmişten bugüne fedakârca mücadele eden kahramanlık abidesi tüm kadınlarımızı rahmetle ve şükranla anıyorum. Dünya Kadın Hakları Günü’nün kadınların hakkının ve hukukunun korunduğu, güvenli, huzur dolu ve adil bir dünyaya vesile olmasını diliyorum.”